Bakan Dönmez'den lityum açıklaması
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Sıvı atığın içerisindeki lityumu geri kazanma üzerine bir teknoloji geliştirdik. İlk etapta yıllık 10 ton lityum üretim kapasitesine sahip tesisi devreye alacağız. Projelendirme bitti. Temmuz ayı içerisinde tesisin montajına inşallah başlıyoruz. Yıl sonu itibarıyla da ilk üretime geçeceğiz” dedi.
Yayınlanma :
09.07.2020 10:35
Güncelleme :
09.07.2020 10:35


oranda lityum içerdiğini ve ilk etapta yıllık 10 ton lityum üretim kapasitesine
ahip tesisin devreye alınacağını duyurdu. Bakan Dönmez, “Bugüne kadar lityum
varlığı geleneksel üretim teknolojileri ile ekonomik olmadığından
değerlendirilememişti. Eti Maden 3 yıldır yaptığı Ar-Ge çalışmalarıyla
geleneksel yöntemlerin dışına çıkarak yeni üretim metodu geliştirdi ve lityum
karbonat ve satılabilir bor ürünlerinin üretimini gerçekleştirdi” ifadelerini
kullandı.Dünyadaki geleneksel üretim
yöntemlerinin dışına çıkılması ve Eti Maden’e özgü üretim metodu geliştirilmesinin
ardından patent başvuru sürecinin başlatıldığına değinen Dönmez, “Bor
madeninden rafine bor üretimi sırasında sıvı ve katı atık ortaya çıkıyor. Bu
atıklar uygun koşullarda depolanıyor. Sıvı atığın içerisindeki lityumu geri
kazanma üzerine bir teknoloji geliştirdik. İlk etapta yıllık 10 ton lityum
üretim kapasitesine sahip tesisi devreye alacağız. Projelendirme bitti. Temmuz
ayı içerisinde tesisin montajına inşallah başlıyoruz. Yıl sonu itibarıyla da
ilk üretime geçeceğiz. Lityumun batarya teknolojisi, mobil cihazlar, elektrikli
otomobiller, elektrikle çalışan aletler gibi pek çok yerde kullanım alanı
mevcut. Lityum bu anlamda en yeni teknoloji. Ancak, ham madde olarak dünya
genelinde nadir. Biz bu açıdan şanslıyız” dedi.Sanayiye dönük lityum taleplerinin
ülke içi kaynaklardan karşılanacağını söyleyen Dönmez, “Ar-Ge çalışmaları
onucu oluşturulan proseste, üretim tesislerinde açığa çıkan zayıf çözeltinin
içerisinde bulunan bor ve lityum alınarak, lityum karbonat ve satılabilir bor
ürünleri üretimini yapacağız. Böylece boraks fabrikalarındaki randımanlar
arttırılacak. Bunun yanında, lityum kimyasallarının sentezlenmesiyle de
anayiye dönük lityum taleplerini ülke içi kaynaklardan karşılayacağız. Bu
prosesle üretilecek lityum bileşikleri lityumun kullanıldığı tüm sektörlerde
kullanılabilecek. Lityum üretimi prosesinin devreye girmesiyle yeni atık
toklama sahasına olan ihtiyaç azalacaktır, mevcut stok sahasında bulunan sıvı
atıklardan da lityum ve satılabilir bor ürünleri üretimi gerçekleşecek.
Yıllardır bu sahalarda oluşan atıklar da geri kazanılarak çevre dostu bir
teknolojiyle sahip tesisi ülkemize kazandıracağız” dedi.
“BORON SIVI BULAŞIK DETERJANI İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR"BORON sıvı bulaşık deterjanı
için Ar-Ge çalışmalarının devam ettiğini belirten Dönmez, zararlı katkı maddesi
bulunmayan ve petrol türevlerini içermeyen bulaşık deterjanı içinse tarih
verdi. Dönmez, “Bu yılın son çeyreğinde doğal, herhangi bir zararlı katkı
maddesi ve petrol türevleri içermeyen BORON bulaşık deterjanını ve sıvı el
abununu halkımıza arz edeceğiz” ifadelerini kullandı.
100 ml’lik BOREL sıvı el dezenfektanının ise 4 milyon 532 bin 380 adet satış
yaptığını belirten Dönmez, “Ofis boy diye tabir ettiğimiz 103 bin 324 adet 1
litrelik ve 34 bin 830 tane 5 litrelik satış gerçekleşti. Islak mendile
emdirilmiş BOREL’leri ÖSYM için üretmiştik. Bu alanda da ciddi bir potansiyel
mevcut. Kurumsal firmalarla görüşmeler devam ediyor. İnşallah onu da pazara arz
edeceğiz” dedi.
“HER YIL ORTALAMA 13e TON CİVARINDA ALTIN İTHAL EDİYORUZ"Doğal kaynakların sonuna
kadar kullanılacağını vurgulayan Dönmez, “Su da aslında bir doğal kaynak. Yerin
altındaki kömür de, metal de. Tüm faaliyetlerimizi çevreye saygılı bir şekilde
yürütüyoruz. Bir yerde üretimin nasıl yapılacağı, üretim sonrası sahanın nasıl
rehabilite edileceği belli. Bu konuda yasal hükümler açık ve net. Altın
üretimimiz yıldan yıla artıyor. Geçtiğimiz sene 38 ton ürettik bu, Türkiye
Cumhuriyet tarihinin rekoru. Sektörle birlikte bu seneki hedefimizi yılbaşı
itibarıyla 45 ton olarak belirlemiştik. Pandemi sürecinde 2-3 ay boyunca
üretimde tüm dünyada olduğu gibi yavaşlama oldu, lakin sektörle de
görüşmelerimiz devam ediyor. Normalleşme süreci içerisinde meydana gelen kaybı
da telafi ederek yıl sonu itibariyle yine 45 tonları yakalayacağız inşallah.
Her yıl ortalama 130 ton civarında altın ithal ediyoruz. Üretim de azalınca
haliyle fiyatlarda artış oluyor” ifadelerini kullandı.Yenilebilir elektrik
teknoloji yerlileştirilmesi hakkında da açıklamalarda bulunan Dönmez,
“Önümüzdeki günlerde toplu RES açılışımız olacak. Ağustos ayında Sayın
Cumhurbaşkanımızın katılımıyla Türkiye’nin ilk entegre güneş panellerini
üretecek fabrikanın açılışını yapacağız. Buradaki yatırım tutarı güneş santrali
ve fabrikayla birlikte 1.4 milyar dolara mâl olacak. Bin 400 kişiye istihdam
ağlayacak. Yıllık 500 megawatt güneş paneli üretim kapasitesine sahip olacak.
Milli ve yerli enerji üretimi açısından Avrupa’nın ve Orta Doğu’nun tek entegre
güneş paneli tesisi olacak. Bin megawattlık Karapınar Güneş Enerji Santrali’nin
panelleri burada üretilecek. Böylelikle Karapınar’da yüzde 70’in üstünde
yerlilik oranı sağlanacak. Karapınar Güneş Enerjisi Santrali’nde üretilecek
elektrik ile cari açığın kapatılmasına yıllık 400 milyon dolar katkı
ağlanacak” dedi.Karapınar Güneş Enerji
antrali faaliyete geçtiğinde Türkiye’nin elektrik üretimindeki güneş
enerjisinin payının da yüzde 20 artacağını kaydeden Bakan Dönmez, “Tesiste
önemli bir AR-GE merkezi kurulacak. Böylece Türkiye'de yeni ve verimli
teknolojilerin geliştirilmesi sağlanacak. AR-GE merkezinde 100 mühendis
çalışacak. Fabrikanın AR-GE merkezine 10 yılda yaklaşık 90 milyon dolar kaynak
aktarılacak. Ayrıca mini YEKA konusu da var. Ekimde gerçekleştireceğimiz bin
megawatt gücündeki mini YEKA’larla yerli ve yenilenebilir enerjide yeni bir
ayfa açacağız. 36 ilimizde güneş enerjisine dayalı 10, 15, 20 megawatt
arasında 74 yarışma düzenleyeceğiz. Böylece küçük ve orta ölçekli daha fazla
yatırımcının yenilenebilir enerji üretimine dahil olmasını sağlayacağız. Artık
rüzgârda türbin, kule, jeneratörü üretiyoruz. YEKA’larla sadece bu alandaki
yerlileştirmeyi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda ülkemizi AR-GE
faaliyetlerinin merkezi haline de getiriyoruz. Hidrolik enerjide jeneratör, güç
elektroniği, türbin çarkı, ayar kanatları gibi bir çok parçayı yerli olarak
üretiyor, yerlilik oranlarını her geçen gün artırıyoruz” ifadelerini kullandı.Elektrik tarafında yaklaşık
100 milyar dolarlık bir yatırım yapıldığının altını çizen Dönmez, “Son birkaç
yıl öncesine kadar yerlileştirdiğimiz alanlarda bu yatırımın neredeyse yarısını
ekipman ithalatına yapıyorduk. Fakat yerlilik alanında ilave verdiğimiz
teşviklerle birlikte paramız artık dışarı gitmeyecek. Şöyle bir örnek vereyim.
EÜAŞ Keban’daki hidroelektrik santralindeki iki jeneratörü kendi imkânlarıyla
rehabilite ederek 16 milyon euronun yurt dışına gitmesini engelledi. Bunu kendi
imkânlarıyla yaptı. Biz hep şöyle diyoruz, yerli kaynakları, yenilenebilir
kaynakları kullanalım ama yerli ekipman ve teknolojiyle bunları elektriğe
dönüştürelim. Böylece daha çok yerliliği sadece kaynak anlamında değil,
teknoloji anlamında da vurgulayalım” dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: