ATA-NENE TOHUMU YOK OLUYOR!
CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, tarımda ata-nene tohumlarının üretilebilmesi ve serbest ticarete konu edilebilmesiyle ilgili kanun teklifi verdi.
Yayınlanma :
17.06.2020 14:06
Güncelleme :
17.06.2020 14:06


Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat,
yürürlükte olan 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu’nun çiftçilerin tarımsal
uygulamaları ve biyoçeşitliliğiniolumsuz etkilediği gerekçesiyle, tarımda
ata-nene tohumlarının üretilebilmesi ve serbest ticarete konu edilebilmesiyle
ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) kanun teklifi sundu.
Tohum piyasasındaki denetim ve
ertifikalandırma yetkisinin 2006 yılında yürürlüğe giren 5553 sayılı kanun ile
Türkiye Tohumcular Birliği’ne verildiğini belirten Polat, bu durumun tarım
kimyasallarının kullanımını arttırarak endüstriyel tarım sistemini
güçlendirdiğini, ürünlerin besleyici ve koruyucu özelliklerini yitirmesine yol
açtığını vurguladı.Polat ayrıca, Covid-19 nedeniyle
tarımsal üretimin tehlikeye girdiğini, böyle bir ortamda fide, tohum ve gübre
gibi gereksinimlerimizin kendi kendine yetebilecekken uygulanan politikalar
nedeniyle yetmez halde olduğunu ifade etti.ÇİFTÇİLERİN TARIMSAL UYGULAMALARI
YOK OLUYORCovid-19 nedeniyle yerli üretimin
artık daha önemli hale geldiğini belirten Polat, “Tarımsal üretim büyük
tehlikeye girmiştir. Böyle bir ortamda fide, tohum ve gübre gibi
gereksinimlerimiz kendi kendine yetebilecekken uygulanan politikalar nedeniyle
yetmez haldedir ve risk altındadır. Dağ köyleri ve kasabalardaki çiftçilere
tohum, fide, ilaç, gübre gibi ürünler ulaşmamaktadır.2006 yılında 5553 sayılı
Tohumculuk Kanunu Türkiye’de uygulanmaya başlandığı günden itibaren çiftçilerin
tarımsal uygulamalarının yok olmasına neden olmuştur.Bu yasaya göre çiftçiler
tohumlarını kayıt altına alınmaksızın kendi kullanımları için koruyabilecek ve
diğer çiftçilerle takas edebileceklerdir. Ancak bunların herhangi bir şekilde
atışı yasaklanmış olup aksi yönde bir davranış cezai müeyyide ile
karşılaşacaktır. Uygulamaya giren kanun ile birlikte tohum piyasasındaki
denetim ve sertifikalandırma yetkisi Türkiye Tohumcular Birliği’ne verilmiştir.
Bu gelişmeler biyoçeşitliliği yok etmekte, tarım kimyasallarının kullanımını
arttırarak endüstriyel tarım sistemini güçlendirmekte, ürünlerin besleyici ve
koruyucu özelliklerini yitirmesine yol açmaktadır” dediTOHUM PAZARININ YÜZDE 70’İ
YABANCI FİRMALARA AİT!Yasa ile çiftçilerin binlerce
yıldır geliştirilmiş çeşitlere ait tohum veya buradan üretilen fideleri
atmasının yasaklandığını söyleyen Polat, “Dünya’da buna benzer uygulamaları
yapan ülkelere baktığımızda yerel çeşitlerin yüzde 90’lara varan oranlarda
azaldığı görülmüştür. Bugün Türkiye’deki tohumların çoğu yabancı kaynaklıdır.
Mısır yüzde 95, pamuk yüzde 80, soya yüzde 80, sebze yüzde 75, patates yüzde
95, ayçiçeği yüzde 82, buğday yüzde 5 yabancı kaynaklı tohumdan üretilmektedir.
Bu tarz üretim, hastalığı da beraberinde getirmektedir. Sonuç olarak tohumculuk
pazarının yüzde 70’i yabancı firmalara aittir. Oysaki yerel tohumlar iklim
değişikliklerine daha hızlı uyum göstermektedir; hastalıklara daha dayanıklı
oldukları gibi besleyici değerleri de daha yüksektir. Tarımın önemli girdisi
olan tohumları yabancılaştırmak başka ülkelere bağımlı kalmak kabul
edilebilecek bir durum değildir” diye konuştu.ATA DEĞİL ATA-NENE TOHUMU!Bugün zehirli ve lezzetsiz
ürünlere mahkum olmak istemeyen yurttaşların, ata-nene tohumlarını yaşatabilmek
için Tohum Takas Şenlikleri yapmaya başladığını vurgulayan Polat, “Ata-nene
tohumu olarak adlandırılan ürünler, zaman içinde geleneksel üretimin bir sonucu
olan doğal seleksiyon yoluyla kırsalda yaşayanların gereksinim ve yaşam
kültürlerine göre gelişmiştir. Böylelikle yetiştirildikleri ortama uyum
ağladıkları gibi, zorlu koşullara daha dayanıklı ve daha az endüstriyel
girdiye ihtiyaç duyan ürünler elde edilmiştir. Tarım politikalarıda verilen
mücadeleyle uyumlu olmalıdır. Çünkü yerel tohumlar bir ülkenin doğal hazinesi
niteliğindedir” dedi. Polat ayrıca, tarihe bakıldığında üreten ve çalışan
insanlar arasında bir cinsiyet ayrımı yapılmadığını, tohuma ata tohumu yerine
ata-nene tohumu denilmesi gerektiğini belirtti.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: