2003 Türkiye Mankenler Kraliçesi Aslı Baş’ın, 21 Temmuz 2010 tarihinde Muğla’nın Bodrum ilçesi Yalıkavak Mahallesi’nde iş insanı Ahmet Bayer’e ait villada 6,5 metrelik terastan düşerek yaşamını yitirmesine ilişkin duruşma Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 5 Ağustos’ta beraat kararını bozmasının ardından yeniden ele alınan dosyada sanıklar ve taraflar bir kez daha hakim karşısına çıktı.
Duruşmaya Aslı Baş’ın babası Mehmet ve Anne Müesser Baş, sanıklardan Ahmet Bayer’in oğlu Hakan Sadi Bayer katılırken, diğer sanık Volkan Bayer SEGBİS aracılığı ile duruşmaya katıldı. Duruşmada Aslı Baş ailesinin avukatı Fahri Safa Küpçü, daha önce de talep ettikleri üzere cep telefonu verilerinin ayrıntılı şekilde incelenmesi talebini yineledi. Aslı Baş’ın babası Mehmet Yavuz Baş, mahkemede yaptığı konuşmada, "Adil bir yargılama istiyorum. Haksızlıklara uğradık" dedi. Anne Müesser Baş ise, "15 senedir mücadele veriyoruz. Kızımız geri gelmeyecek ama cezalarını almalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Sanıklardan Volkan Bayer duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılırken, Hakan Sadi Bayer duruşma salonunda hazır bulundu. Aslı Baş’ın babası Mehmet Yavuz Baş’ın, Hakan Sadi Bayer’e yönelik "Hiç mi vicdan yok, canımızı yaktın" şeklindeki sözleri üzerine duruşma salonunda kısa süreli gerginlik yaşandı.
Mahkeme heyeti, cep telefonu incelemesine ilişkin olarak cihazın İstanbul’a gönderildiğini, buradan gelecek bilirkişi raporunun bekleneceğini açıkladı. Mahkeme kararında; SEGBİS dökümlerinin incelenmesine, diğer tanıkların dinlenmesi yönündeki talebin reddine, davanın 4 Haziran 2026 tarihine ertelenmesine hükmedildi.
Babadan tepki
Duruşma sonrası konuşan baba Mehmet Yavuz Baş ise tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"Böyle bir adalet olamaz. Bu yargı sisteminde, davamızda türlü tiyatrolar, türlü oyunlar, yani inanır mısınız, neden bu kadar sürüyor? Yani olay yerinde MOBESE kameralar sökülüyor, tekniker aranıyor ve bu kaldırılıyor. Bir deliller sürü delil kaldırıyorlar. Eğer bu kadar delil kaldırılmışsa, adalet bunun neden yani? Bunlar neden serbest geziyorlar? Bunlar olduğu gibi Yargıtay’da eksikliklerini ortaya koydu. Bunlar nasıl bir serbest gezebiliyorlar? Bu davadaki bu adaletsizlik artık bizim canımıza yetti. Aynı masa ol, herkes aynı ifadeyi versin. Bilim kurgu gibi bunlar olayı kurguluyorlar. Biz adalet istiyoruz. Biz adil yargı istiyoruz. Bizim kimseyle bir şeyimiz yok. Benim çocuğumun kanı yerde kalmasın. Hak yerini bulsun" dedi.
Avukattan duruşma sonrası açıklama
Duruşma sonrası açıklama yapan Aslı Baş ailesinin avukatı Fahri Safa Küpçü, şunları söyledi:
"Bozma sonrası ilk duruşma yapıldı. Mahkeme bozma ilamına uyulması yönünde kararını yineledi. Eksik hususlar vardı. Eksik hususlar, tanıkların dinlenmesiydi. İki tanık arada dinlendi. Bir tanık şu an halen aranıyor. Aranan tanık, olayın olduğu gün güvenlik şirketi aranıyor ve bir takım talepler de bulunuyor anladığımız kadarıyla, kamera kayıtları ile alakalı. Bunun ortaya çıkması lazım, bunun netleştirilmesi lazım. Bunun için o tanık halen aranıyor. Onun ifadesi bekleniyor. İkinci husus, Aslı Baş’ın telefonunda silinen mesajlar vardı. Bu silinen mesajların ortaya çıkması gerekiyordu. Buradaki uzman bilirkişilerin altından kalkamadığı bir husus olmuş. Telefon şu an İstanbul’a gönderildi, gönderilmiş arada. Oradan biz geri dönüş bekleneceğiz. Duruşma 4 Haziran 2026’ya ertelendi" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: