İzmir Kent Haber’e, mecliste oluşan tabloyu değerlendirirken, Kemalpaşa halkının bir anlamda görev dağılımı yaptığını belirten Yaşar, “Yani onlara ‘Siz bildiğiniz gibi at koşturun’ demedi, bize de ‘Her şeye siz karar verin’ demedi. Birlikte Kemalpaşa’nın geleceğine yön verin dedi. Biz de bunun bilincinde olarak hareket etmeye çalıştık” dedi. “Ama gelin görün Başkan Rıdvan Karakayılı bu meclisi hiçe sayıp tamamen yokmuş gibi davranıp, ona göre kararlar almaya çalıştı. Biz de tabii Kemalpaşa'nın iyiliğini düşünerek doğrulara doğru yanlışları da yanlış dedik. Böyle de yapacağız” diyen Yaşar, Başkan Karakayalı’nın sözleşmeli personel konusunda, kafasına göre istediği personeli aldığını, ardından konuyu meclise getirip ‘Maaşını belirleyin’ dediğini belirtti, Başkan'ın prosedürlere uygun davranmasını istediklerini söyledi. Yaşar, şunları söyledi:
“5 bin işçi alacağız diye söz verdiler insanlara. İnsanlara tapularınızı dağıtacağız dediler. Emsali iki katına çıkaracağız dediler. Kentsel dönüşüm konusunda özellikle yerinde dönüşüm diye bir söylemde bulundular. Şimdi dönüp baktığımızda gelir gelmez işçi çıkarmaya başladılar. 5000 işçi alabilmek için mevcut işçileri çıkarsanız da bir yere gidemezsiniz. Kemalpaşa'nın toplam 613 personeli var işçiler de dahil. Bu 5000 işçi almak mantık işi değil, yerleştireceğiniz bir yer de yok. 5000 işçi alımı için ayırdıkları pay 15 bin lira. 15 bin lirayla nasıl 5 bin işçi alacaksınız. Yine kentsel dönüşüm yapacağım diye oy aldılar insanlardan. Ayırdıkları para 90 bin lira. 90 bin lira ile kentsel dönüşüm mü yapacaksınız, yerinde dönüşüm mü yapacaksınız? Peki ortak kullanım alanlarını nereye vereceksiniz, nasıl yapacaksınız? Halka söz verip şimdi de bocalama içindeler. İşçi çıkarmalarına da razı değiliz, bunun karşısında da durduk. Yeni işçi alımı konusunda da belediyenin ölçüleri belediyenin imkanları ölçüsünde işçi alabilirsiniz. Yoksa 613 çalışanının olduğu bir belediyede 5 bin işçi yığmanın mantığı yok.
Suriyeliler meselesinde bizim ülkemiz şu anda Barış Pınarı hareketi ile orada terör örgütüne karşı amansız bir mücadele veriyor. Onların kökünü kazımak için elinden geleni yapıyor. 35 yıldır ülkenin huzuru için neler vermedik ki. Ama komşumuzda da huzur istiyoruz. Komşumuzda huzur isterken oradan bize sığınmış mazlumları kapıya atmak gibi bir durum olabilir mi? Belediye başkanı da büyükşehir başkanı da olsanız bu insanların tırnağına dokunamazsınız. Bu mazlumların her zaman yanında olacağız.
CHP’li belediyeler plajlara Suriyeliler alınmaz dediğinde CHP Genel Merkezi kendi belediye başkanlarını kınadı. Bizim belediye başkanı da Suriyelileri çıkaracağım diye talihsiz beyanda bulundu ama ülkesini seven milletini seven bir Müslüman buna razı gelmez. Bunu da ne Kemalpaşa Belediyesi yapabilir ne de bir başkası.
Yine talihsiz bir beyanda bulundu, Peygamber efendimizle ilgili. Dilim de varmıyor öyle talihsiz bir açıklamayı yeniden dillendirmeye. Dönüp özür bile dilemedi. Biz bunu mecliste gündeme getirmedik. Tekrar gündeme getirip de ne Müslümanları ne de Kainatın Efendisi'ni tekrar tekrar üzmek istemedik. Onu Allah'la baş başa bıraktık. Zaten bu konu yargıya taşındı.”
KANSEROJEN SU İÇİRİLİYOR
CHP’li belediyenin en çok oy aldığı Ulucak, Bağyurdu’nda asbestli su borusu meselesi olduğunun altını çizen Yaşar, “Belediyenin kendi verilerinde Bağyurdu, Yukarı Kızılca, Ulucak’ta asbestli borulardan insanlar su içiyor. Müsebbibi büyükşehir belediyesidir, Kemalpaşa belediyesidir. Sorduğumuzda programa alındı, takip ediliyor diyorlar. Çevreci belediye olacaksınız, doğaya saygılı olacaksınız, aşkla İzmir’i sevip aşkla insanlara dokunacaksınız ama insanlara kanserojen su içireceksiniz. Bunun mücadelesini sonuna kadar vereceğiz” dedi.
Ulucak, Bağyurdu ve Ören’de kanalizasyon sistemi olmadığını vurgulayan Metin Yaşar, Gökçeyurt ve bazı köylerde kanalizasyonların dereye aktığını kaydetti, “Atık su bedeli ödeyen vatandaş, fosseptiğini çektirmek için de vidanjöre ayrıca para ödüyor. Bu yüzyılda müstehak mı? Değil. Büyükşehir meclisine de taşıdık. Ama bir şey yapılmadı” diye konuştu.
İŞLERİNE GELENİ YAYINLIYORLAR
Kemalpaşa belediye meclis toplantılarının canlı yayınlanması konusuna da değinen Metin Yaşar, CHP’lilerin ilk mecliste, meclis görüşmelerinin kayda alınması için önerge getirdiğini ifade etti, şunları söyledi:
“ Sözlü olarak da, canlı yayınlansın dediler. Ekleyin gündeme, kabul edelim dedik, eklemediler. Sonra da direkt bizi suçlayarak, siz meclis yayınına karşı mısınız, köylümüz bunları nasıl duyacak diye bize olmadık ithamlarda bulundular. Sonuçta gündeme koydular canlı da yayınlansın diye, biz de kabul ettik. 6 ay geçti canlı yayın hala yok. Zaman zaman bunu sorguladık neden yapmıyorsunuz diye. Ama altyapı yetersiz gibi bahanelerle canlı yayına başlanmadı. Canlı yayını beceremiyorsunuz, hiç olmazsa hemen tamamını kırpmadan kesmeden aynı olduğu şekilde sitenize koyun dedik, o da olmadı. Bölük pörçük montaj yapıyorlar, kendi işlerine gelen kısmı veriyorlar. Kemalpaşa halkı o mecliste neler olup bittiğini bilmiyor.”
ÜNİVERSİTE KRİZİ
Geçtiğimiz günlerde Kemalpaşa’ya bir yüksek okul açılacağının müjdelendiğini hatırlatan Metin Yaşar, bu noktaya gelinirken yaşanan süreci de şu sözlerle anlattı:
“Arif başkan bu iş için çok uğraş verdi ama süre yetmedi. Karakayalı üniversiteyi gündeme getirdi. Yaşar Üniversitesiyle görüştüler. 25 yıllığına kamu malının özel üniversiteye verilmesine, orada da paralı öğrenci okutulmasına karşıyım. Biz bunu konuştuktan sonra devlet üniversitesine yöneldiler. Demokrasi Üniversitesi rektörü de ilgilenip buraya geldi. Birçok yeri gezdiler. Belediyenin karar organı belediye meclisi. Şimdi böyle bir hedefiniz var, kamu alanlarını tahsis etmeyi düşünüyorsunuz ama bizim haberimiz yok, biz bu işe ortak edilmiyoruz. Kim getiriyor olursa olsun, üniversitenin Kemalpaşa’da olması herkesin hayali, başta benim hayalim. Biz üniversitenin gelmesini istiyoruz. Rektör geldiğinde Ulucak eski belediye binasını, Gölpark’ı, kongre binasını vereyim demiş başkan. Ama karşılığında ne gelecek Kemalpaşa’ya. Bu prosedürü kanuni olarak tamamlamak zorundayız. İmza atacaksam hesabını da verebilmeliyim. Üniversite de bu yerlerle ilgili Senato kararı almış. Gölpark’ın tamamını nasıl verebiliriz. Üniversite oraya girdiğinde Kemalpaşalı insan gidip orayı gezebilir mi? Gölpark’ta tesis yok. Sonradan geldikleri nokta şu, iskele yerinin sosyal amaçlı kullanılmasına karar verdiler.
Söylenenlerle yazılı olanlar birbirini tutmuyor. Gölpark’ı neden üniversiteye verelim dedim. Bina yok, sonra çevirdiler, sadece iskeleyi istiyoruz dediler. Ama öyle yazmıyorlar. Başka bir yanlış daha yaptılar. Normalde bu yıl ilçede meslek yüksek okulu eğitime başlamıştı. Ancak onların beceriksizliği yüzünden olmadı. Meclise getirmediler. Eylül meclisinde ulucak belediye binasını verelim diye getirdiler, Oyladık oybirliğiyle geçirdik. Aynı verilmiş yeri bu mecliste yine getirdiler. Meclis kendi kararının üstüne karar alır mı. Biz aldık. Garip bir şey. Kongre merkezinin bunlara verilmesi konusu da var. Tamam verilsin ama kongre merkezinin arkasında arif başkan döneminde üniversiteye ayrılmış 10 dönüm arazi var. İstediği binayı yapabilir. Şunu da önerdik hem başkana hem rektöre; Kabasını belediye olarak biz yapalım, içini de istedikleri gibi yapsınlar dedik, kabul etmediler. Neden, bir metrekare yer yapmamış olan belediye başkanı, en mühim kamu yerlerini verecek, sonra çadıra çıkacak. Zaten çadırdasın. Bir şey yaptığın, bir şeye dokunduğun yok. Çıkmak istediğin belediye binasını da bir önceki dönemde AK Parti yaptı, şimdikini de. Birine bir şey vereceksen, ama 1 metrekare kendin yap da ver demek istiyorum. Bir yer yapıp masraf etmektense hazırları vermeyi uygun görüyor. Neden bir yerleşke projesi yapılmadı. Bu, işin kolayına kaçmak. Artık Kemalpaşa’ya doğruları söyleyin.”
Kongre merkezinin adının Alpaslan Türkeş kongre merkezi olması yönünde bir plan olduğunu, şimdi üniversiteye verileceğini anlatan Yaşar “Peşini bırakmadık. Üniversiteye de geçse Alpaslan Türkeş kongre merkezi diye anılması için elimizden geleni yapacağız.” dedi.
Kemalpaşa’nın İzmirin gözbebeği olmasını hayal ettiğini anlatan Yaşar, “Dört teknik lisenin olduğu güzel sanatlar meslek lisesinin olduğu ilçede meslek yüksek okulu mutlaka olsun ama bunun bir üstünde bir fakültemiz de olsun kavgasını verdim ama üniversite istemiyor pozisyonuna düştüm. Eğitimde, sanayide, tarımda iyi yerlere gelmesini istiyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: