Akar'dan kritik mesajlar
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gündemdeki konular hakkında önemli açıklamalar yaptı. Ayasofya ile ilgili açıklamalara değinen Akar, "Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Türk milletinindir. Dolayısıyla burada söz söyleyebilecek yer Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk milletidir. Bunun dışında hiçbir kişinin, kurumun, devletin söz söyleme hakkı yoktur. Herkesin haddini, yerini bilmesi lazım" şeklinde konuştu.
Yayınlanma :
17.07.2020 16:23
Güncelleme :
17.07.2020 16:23


Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katıldı.
Etkinlik kapsamında doktora tezinin konusu olan "Harbord Askeri Heyeti
Raporu” hakkında sunum da yapan Akar, 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin
yenilmesiyle ortaya çıkan tabloda büyük güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda
bölgede nüfuz ve hakimiyetlerini tesis etmeye çalıştığını anımsattı.Ermenilerin ise Osmanlı topraklarının bir bölümünü de içine
alacak şekilde "Büyük Ermenistan" kurmayı amaçladığını ifade eden
Akar, "Ermeniler, büyük güçlerin desteğini alabilmek için her türlü
manipülasyon ve propagandaya başvurarak yoğun lobi faaliyetleri
gerçekleştirmekteydiler. 1. Dünya Savaşı sonrası, ABD’deki lobi gruplarından
destek alan Ermeniler, İngiltere’nin de teşvikiyle kurulması planlanan Büyük
Ermenistan için ABD mandasını da talep etmişlerdi" ifadelerini kullandı.
Ermeni lobisinin baskı ve girişimlerinin yanı sıra bölgedeki ABD çıkarlarını
genişletmek isteyen Başkan Wilson'ın Ermeni iddialarını araştırmak için
Türkiye’ye bir heyet göndermeye karar verdiğini anlatan Akar, şunları söyledi:"Harbord Askeri Tahkik Heyeti, bölgedeki kapsamlı
incelemeleri sonucunda, Türk tezleri ve Ermeni iddialarına ilişkin detaylı bir
rapor hazırlamıştı. Harbord Raporu gibi diğer heyetlerin raporları da son
derece dikkat çekici olup yaygın kanaat, Ermenilerin suçladıkları Türklerin
değil asıl kendilerinin katliam yapmasıydı.Harbord Raporu, Türk tezlerinin doğruluğunu ve Ermeni
iddialarının asılsız olduğunu ortaya koymasına rağmen, ABD’deki Ermeni lobisi
ve Ermeni destekçilerinin katkılarıyla kamuoyuna olduğu gibi açıklanmamıştı.
onuç olarak 100 yıl önce olduğu gibi tarihi süreçten günümüze kadar olan
dönemde ABD’de, asılsız Ermeni iddialarına, tarihsel gerçekler temelinde değil siyasi
olarak yaklaşılmakta ve Ermeni diasporasının propagandalarına itibar
edilmektedir."Bu iddialara karşı tarihi önemi haiz Harbord Raporu ve diğer
raporlar başta olmak üzere, ABD Ulusal Arşivleri’nde yer alan belgelerle bu
konularda araştırma yapan ABD'li tarihçilerin objektif çalışmalarının da
incelenmesi gerektiğini belirten Akar, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi ve Askeri
Tarih ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü arşivindeki belgeler ile alakalı
devletlerin bütün arşiv kayıtları da Ermenilere yönelik bir soykırım
olmadığını, aksine Ermenilerin birçok bölgede masum, sivil Müslüman halkı
katlettiğini çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda Türkiye
olarak arşivlerimizi açtığımızı ve tarihçiler tarafından oluşturulacak objektif
kurullara açık olduğumuzu, Sayın Cumhurbaşkanımız uluslararası platformlarda
dile getirmektedir. Bu konudaki ısrarlı çağrımızı bir kez daha yineliyoruz.
Ermenistan da Türkiye gibi arşivlerini uluslararası ölçekte tarihçilere açmalı,
çıkacak sonuçlara tahammül göstermeli ve bu konuda endişe etmemelidir.”"CAN KARDEŞİMİZ AZERBAYCAN'IN
YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"Ermenistan’ın tüm bu iyi niyetli çağrılara rağmen gerek
Türkiye’ye yönelik mesnetsiz iddialarını gerekse Azerbaycan’a yönelik husumet
ve düşmanca tavrını sürdürdüğünü belirten Akar, "Yukarı Karabağ’ı haksız
ve hukuksuz bir şekilde işgal altında bulunduran Ermenistan, geçtiğimiz
günlerde Azerbaycan’ın Tovuz bölgesine yönelik boyunu ve haddini aşan bir
aldırı gerçekleşmiştir. Azerbaycan bizim canımızdır. Bu acıyı derinden
hissediyoruz. Bu menfur saldırıyı en ağır şekilde, şiddetle kınıyoruz” dedi.Saldırıda şehit olanlara rahmet, yaralılara acil şifa
dileklerini ileten Akar, “ Biz Türkiye olarak daima can kardeşimiz Azerbaycan’ın
yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.FETÖ İLE MÜCADELE
15 Temmuz’da FETÖ’nün hain militanlarının millete, devlete, TSK’ya ve
demokrasiye karşı tarihteki en büyük ihaneti gerçekleştirdiğini ifade eden
Akar, şanlı tarihi boyunca karşılaştığı zorlukları, kederde ve kıvançta bir ve
beraber olarak aşan asil milletin bu ihanet karşısında Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın yüksek siyasi liderliğinde 7’den 70’e bütün fertleriyle tek
vücut olarak hain darbe girişimini akamete uğrattığını, gelecek nesillere, bir
demokrasi mirası bıraktığını söyledi.FETÖ ile mücadele kapsamında Türk Silahlı Kuvvetlerinde 15
Temmuz’daki hain darbe girişinin ardından bugüne kadar 20 bin 70 kişinin ihraç
edildiğini ifade eden Akar, “Elde edilen yeni bilgi, belge ve verilerle bir
bütün halinde mücadeleye kararlılıkla devam ediyoruz. TSK’nın şanlı
üniformasını hiçbir hainin taşımasına müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.Akar, kahraman Türk ordusunun 15 Temmuz’dan sonra icra ettiği
operasyonlarla "girilemez" denilen yerlere girdiğini,
"ulaşılamaz" denilen yerlere ulaştığını belirterek,
"Operasyonlarımız artan bir şiddet ve tempoda aynı hassasiyetle devam
ediyor. Terör belasını bitirmekte kararlıyız" dedi."HİÇBİR OLDUBİTTİYE ASLA İZİN
VERMEYİZ"Sınır ötesinde gerçekleştirilen operasyonlarla Türkiye’nin güney
ınırlarında oluşturulmak istenen terör koridorunu yerle bir edildiğini, halkın
ve hudutların güvenliğinin sağlandığını belirten Akar, "Türkiye olarak
uriye’de yaşananları bir strateji oyunu olarak değil, insani trajedi olarak
görüyoruz. Bugüne kadar, akan kan ve gözyaşını durdurmak için elimizi taşın
altına koyduk, koymaya devam ediyoruz” ifadesini kullandı.
Terörle mücadelenin yanı sıra Kıbrıs dahil, mavi vatanda ve semalarında asil
milletin hak, alaka ve menfaatlerini korumak için mücadeleyi sürdürdüklerini
belirten Akar, "Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimiz, uluslararası hukuka ve
ikili anlaşmalara uygun olarak iyi komşuluk ve dialog temelinde
ürdürülmektedir. Bizler için Türkiye ve KKTC’nin Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerinin
korunması esastır. Ege ve Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin yer almadığı bir
projenin yaşama şansı yok. Hiçbir oldubittiye de asla izin vermeyiz” diye
konuştu."AYASOFYA, TÜRKİYE CUMHURİYETİ
DEVLETİ'NİN, TÜRK MİLLETİNİNDİR"Danıştay kararı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzaladığı kararla
yeniden ibadete açılmasını yönelik bazı ülkelerden yapılan karşı açıklamalara
da değinen Akar, "Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Türk
milletinindir. Dolayısıyla burada söz söyleyebilecek yer Türkiye Cumhuriyeti
Devleti, Türk milletidir. Bunun dışında hiçbir kişinin, kurumun, devletin söz
öyleme hakkı yoktur. Herkesin haddini, yerini bilmesi lazım" dedi."HAKLILIĞIMIZ KANITLANDI"Libya ile yapılan "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması"
ve "Güvenlik ve Askeri İş Birliği" mutabakat muhtırasını,
Akdeniz’deki hak, alaka ve menfaatlerin korunmasına yönelik "stratejik
öneme sahip bir adım" olarak nitelendiren Akar, şunları kaydetti:"TSK, BM'nin tanıdığı tek meşru hükümet olan Ulusal Mutabakat
Hükümeti'nin resmi daveti ve TBMM’nin de onayıyla Libya’da bulunuyor. TSK
personeli buradaki eğitim ve danışmanlık faaliyetlerini başarıyla yerine
getiriyor, getirmeye devam edecektir. Libya’daki amacımız 'Libya,
Libyalılarındır' anlayışından hareketle Libya’daki barış ve istikrarın bir an
önce sağlanarak tarihi kardeşlik bağlarımız bulunan Libya halkının hak ettiği
huzura kavuşmasıdır."
"FRANSIZ MÜTTEFİKLERİMİZDEN HALA ÖZÜR BEKLİYORUZ""Fransız gemisinin taciz edildiği"ne yönelik iddialara
da değinen Akar, "Bu konuyla ilgili tüm bilgi, belge, video ve fotoları
NATO'nun sivil-askeri makamlarıyla paylaştık. İddialar tamamen gerçek dışı olup
haklılığımız kanıtlandı" dedi.Türkiye'nin başlangıçtan itibaren dostane, yapıcı, iş birliğine
açık, destekleyici bir tutum sergilediğini belirten Akar, "Bizim
gemilerimiz Fransız gemisine talepleri üzerine yakıt ikmali dahi
ağlanmıştır" diye konuştu. Akar, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde
bulundu:"Fransız gemisi taciz edilmediği gibi Fransa gemisi
Türkiye’nin üç gemisinin ilerlediği konvoya 20 deniz mili süratle araya girmek
uretiyle çok tehlikeli bir manevra yapmış, mevcut NATO usullerini de dikkate
almayarak, muhabere irtibatı dahi kurmamıştır. Ayrıca NATO makamlarına
iddiaları destekleyecek teknik verileri sunamamışlardır. Türkiye NATO’nun
merkezinde tüm ortak değerlerini paylaşan, sorumluluklarını her zaman yerine
getiren ve yerine getirmeye de devam edecek olan bir ittifak üyesidir. NATO
makamları Türk personelin olay sırasındaki profesyonel ve ihtiyatlı yaklaşımına
teşekkür etmiştir. Dolayısıyla biz de Fransız müttefiklerimizden hala bir özür
bekliyoruz."
Fransızların bu konuda NATO'daki bütün çalışmaları tıkamaya çalıştığını ifade
eden Akar, "Kapatmalarına izin vermeyecek, sonuna kadar götüreceğiz.
Türkiye'nin, her aklına gelenin efelik yapacağı bir ülke olmadığını
görsünler" diye konuştu.AKAR'A MEZUN KARTI VERİLDİÖte yandan Akar, Boğaziçi Üniversitesi'ne gelişinde Rektör
Mehmed Özkan, Rektör Yardımcısı Ali İzzet Tekcan ve diğer yetkililer tarafından
karşılandı.Konuşmasının ardından Akar'a Rektör Özkan tarafında sürpriz bir
hediye de sunuldu. Rektör Özkan, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
Enstitüsünde doktorasını yapan Akar'a adına düzenlenmiş mezun kartını verdi.Akar'da kartını alarak "Övünmek gibi olmasın artık benim de
bir kartım var. Boğaziçi’nin benim için önemli bir yeri var. Bu güzide kurumla
40 yılı aşkın bir süredir gönül bağlarım var. Bu süre içerisinde doktoramı da
burada tamamlamak nasip oldu. Büyük bir mutlulukla ifade etmek isterim ki Boğaziçili
olmak ayrıcalıktır" ifadelerini kullandı. Bakan Akar ve beraberindekiler
15 Temmuz'daki hain darbe girişimine karşı kahramanca yapılan direnişin
fotoğrafların yer aldığı sergiyi de gezdi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: