''Yerli ve milli medya stratejik bir önem arz ediyor''
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, basın sektörünün sorunlarına değinerek, "Bağımsız, yerli ve milli bir medya kavramı son derece stratejik önem arz etmektedir. Sadece ülkemiz için değil, bölgemiz için, dünyamız için hayati önemi olan bir husustan bahsediyoruz" dedi.
Yayınlanma :
22.07.2020 11:55
Güncelleme :
22.07.2020 11:55


iyileştirilmesi çalıştayı”nda konuştu.Altun, "Bugün yaptığımız çalıştay ile birlikte basın
ektörümüzün ve değerli çalışanlarımızın her türlü sorununun çözümü yolunda
yapabileceklerimizi birlikte değerlendirmeye çalışacağız. İletişim
Başkanlığı’nın, sorunlarınızın çözümü manasında sizlerin tarafında olduğunu
özellikle belirtmek isterim" diye konuştu."ÇELİŞKİLERLE DOLU ZAMAN DİLİMİNDEN
GEÇİYORUZ"Altun sözlerini şöyle sürdürdü:"Birçok açıdan meşakkatli bir çağda yaşadığımızın hepimiz
farkındayız. Nasıl adlandırırsanız adlandırın, hakikatin, doğrunun ya da
gerçeğin yerini; algının, manipülatif bilginin, sahteciliğin, yalanın ya da
ıkça duyduğumuz İngilizce tabirle fake-news’in aldığı, çelişkilerle dolu bir
zaman dilimini tecrübe ediyoruz.
Tarihte aklın, rasyonelliğin, doğruluğun kutsallaştırıldığı ya da etik ve
ahlaki çöküntünün derinleştiği dönemler olmuştur. Ancak bugün teknolojinin
hızlı dönüşümü ve gelişimiyle birlikte adeta kontrol edilemez, içinden
çıkılamaz eşsiz bir hakikat-ötesi dönemi yaşıyoruz.Her gün hepimiz yalan haberlere, algı operasyonlarına,
çarpıtmalara, verisiz analizlere karşı mücadele ediyor ve tüm enerjimizi
gerçeği anlatmak için kullanıyoruz. Bu sorun, sanılanın aksine sadece devlet
kurumlarının ya da hükümetin bir sorunu değil. Bu sorun, sadece Türkiye’nin
orunu da değil. Bu sorun, bugün ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve Rusya başta
olmak üzere birçok ülkenin, hatta geniş insanlık ailesinin ortak sorunu halini
almış durumda. Dolayısıyla, uğrunda mücadele ettiğimiz şey “HAKİKAT”ten başka
bir şey değil."SALDIRIYA KARŞI MÜCADELE
EDİYORUZ"Evet, dünyanın birçok yerinde hakikat savunucuları, hakikat
düşmanlarına karşı yoğun bir emek vermek zorundadır. Türkiye’nin ve Sayın
Cumhurbaşkanımızın da en büyük gücü “hakikat”tir! Bugün savunulması en zor olan
ve en çok saldırıya uğrayan değerden söz ediyoruz. Bugünlerde, safsatanın,
yalan haberlerin, provakatif ve manipülatif bilgilerin, dedikodunun, negatif
algı inşa etme çalışmalarının, itibarsızlaştırma operasyonlarının, nefret
uçlarının, şiddet ve hakaret söylemlerinin daha çarpıcı olduğu, daha çok
okunduğu, dijital medyada daha çok “tık” aldığı bir dünya ve medya sistemi inşa
edilmek isteniyor. İşte hepimizin; sizlerin ve devletimizin mücadele ettiği
nokta tam olarak budur.
Bize dayatılmak istenen, doğru olanı, gerçek olanı sıradanlaştıran,
önemsizleştiren, itibarsızlaştıran, değersizleştiren ve demode kılmaya çalışan
bir saldırıya karşı mücadele ediyoruz. Türkiye’nin ve sayın Cumhurbaşkanımızın,
küresel algı ve dezenformasyon merkezlerini rahatsız etmesinin yegâne nedeni de
işte bu mücadelenin odağında olmasıdır.Ben basınımızın şerefli mensuplarının bu mücadelede hakikatin
yanında durduğunu biliyorum. Hiç kuşkusuz hakikati savunmak sadece
iyasetçilerin ya da ülkeyi yönetenlerin değil, aynı zamanda basın sektörünün
ve çalışanlarının da esas mücadele alanı olmak durumundadır. Zira verdiğimiz
avaş; sadece kendi ülkemizi korumak için değil, bununla birlikte dünyanın
hakikate olan inancını tekrar kazanmasını, hakikatin yeniden değerli olmasını
ağlamak içindir. Ancak basınımızda, dışarıdan fonlanan, etkilere ve
yönlendirmelere açık; Türkiye’nin kalkınmasına, dünya milletlerinin gönlüne girmesine,
diplomaside zaferler elde etmesine, adaletsiz dünya sistemine karşı iddialı
duruşuna ve Sayın Cumhurbaşkanımızın millet tarafından desteklenmesine karşı
manipülatif ve provakatif bilgi üreterek ülkesine karşı operasyon merkezlerine
dönüşen bir kesim olduğunu üzülerek görüyoruz.YERLİ VE MİLLİ MEDYANe yazık ki bu kesimin yeri geldiğinde terör örgütlerinin
propaganda aygıtı olarak devreye girdiklerini, ellerindeki medya gücünü bir
ilah olarak devlete ve millete doğrulttuklarını da müşahade ediyoruz. Bu
noktada bağımsız, yerli ve milli bir medya kavramı son derece stratejik önem
arz etmektedir. Sadece ülkemiz için değil, bölgemiz için, dünyamız için hayati
önemi olan bir husustan bahsediyoruz.Medyada marjinal bir şekilde de kendisine yer bulan bu kesimlere
bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bırakın artık bu coğrafyada, bu topraklarda 5.
kol faaliyetleri sürdürmeyi ve gerçek anlamda 4. kuvvet olun. Demokrasi
düşmanlığı yapmayın, demokrasimize hizmet edin!İletişim Başkanlığımız, Türkiye’de medya mensuplarının, basın
çalışanlarının yanında, arkasındadır. Kendi ülkesini ve milletini önceleyen,
ülkesine ve milletine düşmanlık yapmayan ve dışarıdan güdümlü şekilde
çalışmayan her bir basın mensubu bizim kendisine hizmet etme vazifesiyle
yükümlü olduğumuz bir paydaşımızdır. Biz onların hakikat mücadelesinde
yanlarında olmaya ve “yaşasın hakikat” demeye devam edeceğiz.
BASININ SORUNLARIBasın sektörü; hiç kuşkusuz şartları, çalışma koşulları,
karşılaştığı sorunlar bakımından gerçekten de en zahmetli sektörlerden biridir.
Dahası sektörün dinamik değişimi yeni sorunları da beraberinde getirmektedir.
İletişim Başkanlığı, haklarınızın iyileştirilmesi noktasında, tüm kurum ve
kuruluşlarla oturduğunuz her masada yanınızda yer alacaktır, bundan en ufak bir
kuşkunuz olmasın. Zira nasıl zor şartlar altında çalıştığınızı en iyi bizler
biliyoruz.Salgın sürecinde milletimizin bilinçlenmesi, daha doğru şekilde
bilgilendirilmesi için medya sektörümüz çok ciddi bir emek harcadı. Hakkınız
ödenmez. Bu vesileyle sizlerin şahsında basın sektörümüzün kıymetli
çalışanlarına şükranlarımı arz ediyorum.Sizlerin daha verimli, daha etkili olabilmeniz; ülkemizin hakikat
avunuculuğuna ve bağımsızlık mücadelesine büyük bir katkı sağlayacaktır.
Katılımcı ve demokratik bir süreç içerisinde çalıştaylarımızı sürdürmek,
nitelik ve nicelik açısından bu çalışmaları daha da ileriye taşımak ve
orunlarınızı çözüme kavuşturmak noktasında güçlü bir irademiz olduğunu tekrar
hatırlatmak isterim.Bildiğiniz üzere ülkemizde uygulanmakta olan Basın İş Kanunu’nda
gazetecilere özel bir önem verilmiş ve gazetecinin hukuki durumu 4857 sayılı İş
Kanunu dışında ayrı bir yasa ile düzenlenmiştir. Bu yasanın tam adı, 5953
ayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin
Tanzimi Hakkında Kanun'dur. 1952 yılından bu yana yürürlükte olan söz konusu
Kanun metni, neredeyse ilk haliyle uygulanmaya devam etmekte ve günümüzün
getirdiği sorunlar karşısında yetersiz kalmaktadır. Bu noktada İletişim
Başkanlığımızın basın sektörünün sorunlarını yüce Meclis’imizin, Yasama
Organımızın gündemine taşımak noktasında elinden gelen bütün gayreti ortaya
üreceğine şüpheniz olmasın.İletişim ve enformasyon teknolojilerindeki gelişmeyle birlikte
gazetecilik alanının ekonomik organizasyonunda ve mesleğin yapısında değişimler
ortaya çıkmıştır. Bu yaşanan değişimlerle birlikte mesleği yerine getiren
gazetecilerin çalışma biçimleri değişmiştir. Bu çalıştay vasıtasıyla
gazetecilik mesleğinde terfi, ücretlendirme, izin, sözleşmenin feshi ve kıdem
tazminatı gibi güncel sorunlar tartışılacaktır.Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde verdiğimiz güçlü, bağımsız
ve haklı Türkiye mücadelesinde basın sektörünün; ülkesinin ve milletinin
yanında, hakikat üzere hareket etmesi çok değerli olacaktır. Sorunlarınız
orunlarımızdır. Bu noktada hepinizi saygıyla selamlıyor, bu duygu ve
düşüncelerle çalıştayımızın hayırlar getirmesini diliyorum. Burada dile getirilen
fikirlerin, görüşlerin hem medya sektörünü hem de çalışanların haklarını
ileriye taşıyacağına inanıyorum."
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: