Artık yerel seçimlere geri sayım başladı ve sayılı saatler kaldı.
Hal böyle olunca hem AK Parti hem de CHP açısından önemli ilçelerden biri olan Kemalpaşa adaylarının hünerlerini İzmir’den duymaya devam ediyoruz.
İnsanoğlu işte ‘hafıza-i beşer nisyan ile malüldür’ yani İnsan hafızasının eksikliği ya da sakatlığı; unutmasıdır, unutkanlıktır.
Öyleyse daha önce yaptığımız gibi birkaç hususu hatırlatıp, Kemalpaşalıların hafızalarını tazeleyelim.
Malumunuz, geçtiğimiz hafta Kemalpaşa Belediyesine ait sokak hayvanları barınağında hayvanlara yapılan zulüm Türkiye’nin gündemine oturdu. Dünyaları götüren ağalar, 2 kap yemek veremediği (vermek istemediği) için, hayvanları itlaf etmişlerdi. Bunu yaparken adeta canice hareket edip, içtikleri suya zehir katarak öldürmüşlerdi. Yazık ki ne yazık!
Peki, sizce Kemalpaşa Belediyesi’nde bu hadise yaşandığı dönem Veteriner İşleri kime, hangi Belediye Başkan Yardımcısı’na bağlıydı?
Yine geçtiğimiz hafta biliyorsunuz CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat bazı AK Partilileri suçlayarak, kaçak ya da usulsüz yapılardan bahsetmişti. Polat bunları söylerken kaçak yapılaşmadan dolayı ceza yiyen İl Başkanı ile adı kaçak yapılarla anılan ve hakkında inceleme başlatılan CHP’nin Kemalpaşa Belediye Başkan adayı Mehmet Türkmen’i unutuvermişti.
İnsanın gülesi geliyor. Sizce Mahir Polat bilmiyor mu?
Peki, Kemalpaşa Belediyesi’nde bu hadise yaşandığı dönem imar kime, hangi Belediye Başkan Yardımcısına bağlıydı?
Hafızalarımızı tazelemeye devam edelim, ‘ranta yol vermeyeceğiz’ nidaların atan hangi Belediye Başkanı kaçak yapıdan yargılanıyor?
Bütün Kemalpaşa bu soruların cevabını biliyor.
Ama insanız; bazen nefsimize, bazen hırslarımıza yenik düşerek gözümüzü karartıyor, hırs uğruna yanlış tarafta olabiliyoruz.
2019’de AK Partinin seçimi kaybetmesinden kısa bir süre sonra Kemalpaşa’da ki adı sanı bilinir, sözü geçer birkaç kişi ile durumlar nasıl diye sohbet ederken deyim yerinde ise ‘Yanlış yaptık. Telafisi yok. Bunlara oy vereceğimize ölseydik daha iyidi’ sözlerini çokça duyar olmuştuk.
2014-2019 yılları arasında yapılan hizmetler adeta çürümeye terk edilmiş, yatırımlar, hizmetler tesisler bakımsızlıktan kullanılmaz hale gelmişti.
Bunları geçiyor, Karakayalı’nın skandalları ile adeta ‘ellerim kırılsaydı’ diyen Kemalpaşalı muhafazakar seçmenin seslerini duyuyor, biz de kendi düşen ağlamaz diyerek teselli etmeye çalışıyorduk.
Şimdi tekrar sormak da fayda var. Sosyal medyada rahmetli oğlu için yaptırdığı okul ve hayır işleri ile övünen Türkmen, Karakayalı; alemlerin efendisi Peygamber Efendimize hakaret ederken, neden sessiz kaldı. Tüm bu olaylar yaşanırken, Karakayalı Erzurumlulara hakaret ederken Türkmen Neden hiç tepki göstermedi.
Ağızsız, dilsiz hayvanın, yeşilin, toprağın, garibanın hakkını gözetmeyen Mehmet Türkmen Kemalpaşa’nın hakkını nasıl gözetecek.
Bütün bunlar olmamış gibi nasıl oy istiyor, çok merak ediyorum.
Ez cümle tekrar eski günlere geri dönüp pişman olmayalım diye, Kemalpaşalıların sandıkta bu bozuk düzeni yerle yeksan edeceğini ümit ediyorum.
Alaattin Yılmaz bu iddiayı cevaplamalı
Tabii ki bizler de, sizler gibi bir sosyal medya hesabının iddiasıyla konuyu öğrendik. Öncelikle şunu söylemeliyim, rotary kulübü üyesi olmak suç değil, ayıp de değil bir tercihtir.
Ancak, oyuna talip olduğunuz muhafazakar seçmen hele hele Erzurumlular bu konuda ne düşünür bilemiyoruz.
Kemalpaşa’da Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Yeniden Refah Partisi’ne oy verirken kendisini muhafazakar olarak tanımlayan seçmene Alaattin Yılmaz’ın bu konuda bir açıklama yapması gerekiyor.
Tekrar ediyorum, kendisinin böyle bir faaliyet yürütmesi ayıp değil, günah değil, suç değil ama bunu seçmenin bilmeye hakkı var.
Ayrıca Kemalpaşa’nın hemen hemen her köşesinde Alaattin Yılmaz’ı Türkmen’in finanse ettiği ve tüm seçim masraflarını karşıladığı söyleniyor. Tabi bunlar iddia. Gerçek midir? Bilinmez ama Yılmaz’ın bizim duyduklarımızı duymamasının imkanı yokken bu konu ile ilgili de hiç açıklama yapmaması düşündürücü.
2019’de kızıp küsen hem de AK Parti’de önemli görevlerde bulunmuş kişi ve kişilerin Rıdvan Karakayalı ve şurekasına destek verdikleri, eski belediye binasında bulunan başkan makamında poz bile verdiklerini duyduk ve gördük. Onlar sonradan pişman olduklarını beyan edip, tekrar partiye döndüler, koltuk hesabı yapmaya devam ediyorlar.
Asıl önemli olan şu; şuna buna kızıp, sırf Erzurumlu diye siyasi hiçbir vizyonu olmayan Yılmaz’ı desteklemek, ömrünü ülkesine ve milletine adamış Reis’e ve davaya ihanettir.
31 Mart’ta sandığa giderken bir elimizde zarf, bir elimizde vicdanımız olacak.
Kime ne için oy verdik, kime ne için oy vermedik bunun muhasebesini elbette yapacağız. Şimdiden seçim sonuçlarının ülkemiz, İzmir ve Kemalpaşa için hayırlı olmasını diliyorum.