Şu pandemi sürecinde kimse kimseyi arayıp sormadı. “Acaba benden veya bizden bir şey talep eder mi?” diye herkes kendi derdi ve tasasının peşinde. Kahvehaneler, lokantalar ve kafe gibi yerler kapalı. Açık olanda paket servisi yapıyor.
Bir de halısaha işletmecileri ve antrenörler de çok zorda. Devlet bunları bir türlü görmüyor veya görmek, duymak istemiyor.
Sanki bu korona virüsün suçluları kahvehaneler, lokantalar, kafeler, antrenörler ve halısahalar!
Düşüne biliyor musunuz? Bir evde spor yapan 3 kardeş var. Biri basketbolcu, biri hentbolcu ve diğeri futbolcu. Basketbolcu ve hentbolcu antreman yapıyor ama futbolcu yapamıyor.
Böyle bir tezatlık olur mu? Basketbol ve hentbol temas oyunu ama kapalı spor salonları serbest. Ama futbol sahası ve halı saha kapalı. Bu nasıl bir iş anlayamıyorum! Anlayan varsa bize de anlatsın! Bir de bizim antrenörlerimiz acınacak haldeler. Ne ev kirasını ödeyebiliyorlar, ne de elektrik, su, telefon faturalarını ödeyebiliyorlar. Bazılarının kalacak yeri bile yok. Sağda, solda veya kulüpte kalıyorlar. Devletimiz, belediyelerimiz bunların derdine çare olamıyor veya olmuyor.
Maalesef ortalık hiç iyi değil. Bir an önce buna bir çare bulunması lazım. Ya maddi ya manevi yardım yapılsın ya da izin verilsin halı saha ve antreman sahalarının açılması için. Onlarda oradan harçlıklarının bir kısmını çıkartsınlar. Zaten pandemi kurallarını en iyi uygulayanlar antrenörlerimiz oluyor. Bilimsel araştırmalara göre, açık havada spor yapanların korona virüse yakalanması daha az riskliymiş. Madem öyle açalım sahaları!
Kaldıralım yasakları, kıralım zincirlerimizi!
Eski güzel günlere dönelim. Çok mu istekleri var antrenörlerin?