Ben bir engelliyim. Göremeyen, duyamayan, hissedemeyen, konuşamayan. Ben engelli olduğumu üzün süre önce keşfettim. Dışarıdan görünen bir rahatsızlığım yoktu. Ama bi o kadarda hastalık nüksetmişti bütün duyularıma. Ben benliğimi tamamen kaybetmiştim. Dışarıda olan biten çoğu şeyi kaçırıyordum. Daha 7 yaşlarımdaydım mahallemizde adı Ece olan bir kız vardı oda 20’li yaşlarında. Sürekli sokakta olan herkese saati sorardı. Oysaki kolunda saatide vardı. Saati sorduğu herkes artık ona cevap vermekten sıkılmış durumdaydı. Bizim mahallenin çocuklarıda taşla, sopayla kovalardı. Bilirsiniz çocuklar acımasızdır. Bende çekilir köşeme onları izlerdim. Ve fark ederdim ki bende hasta bir çocuğum ama o yaşlarda nasıl bir hastalık olduğunu anlamamıştım. Tabi zaman geçtik sıra bu olay bile aklımdan çıkmış durumdaydı.Bunu hatırlamamı sağlayan bir olayla karşılaşınca beni eskiye anılarıma sürükledi. İşten çıkmış eve gitmek için bindiğim otobüsün camından dışarıyı izlerken otobüs terminalinde orta yaşlarda görme yetisini kaybetmiş bir adam binmesi gereken aracı arıyordu. Onu gören herkes vebalı gibi ondan kaçıyor ve yardım etmiyordu. Adamda önüne ne gelirse destek alarak ilerlemeye çalışıyor, bazen elini çöpe atıyor bazende insanlara çarpıyordu. O an otobüsten inip yardım etmek istediğimde geç kalmıştım. Otobüsteki yolculuğum başlamıştı. Eve gelince çok düşündüm. Herkes nasılda duyarsızca davranabiliyordu. Aslında hepimiz birer engelli adayı değilmeydik. Sabaha çıkacağımızın bile garantisi yokken etraftaki hiçbir şey bizi ilgilendirmiyormuş gibi yolumuza nasıl devam ediyoruz. Durup bir kaç dakikalığına gözlerimizi kapatıp olduğumuz yerde yürümeye çalışalım, yada çevremizdeki insanlar bize çok önemli birşey anlatırken konuşmayalım, odamızda oturup hiçbiryere kıpırdamadan bekleyelim, acıkalım susayalım ama hiç bir ihtiyacımızı karşılamayalım. Hepimiz göreceğiz ki hayat ne kadarda zorlaşıyor, ama bizimde onlar için yapabileceği küçük şeyler var,tamamen onların hastalıklarını ortadan kaldıramayız. Ama yüklerini hafifleterek ilk adımı atabiliriz. Onlara yardım etmekten kaçmadan, ellerinden tutarak, hayatta tek olmadıklarını her zaman insani görevimiz olan yardımlaşmayı elimizden geldiğince sağlayacağımızı hissettirebilir hatta bunların hiç birini yapamıyorsak tebessüm edip el sallamak bile yeterli gelecektirOnlar tek değiller hepimiz engelliyiz. Onları görüp, duyup,konuşmayıp, yalnız ilerleyen mücadelelerini hissetmediğimiz sürecede hep engelli kalacağız. Tek isteğim hiç birimiz farklı değiliz. Bir yardım eli uzatmakta düşündüğünüz kadar zor değil. Emin olun gelecek nesil bizden ne görürse o şekilde ilerleyecektir. Yarın bizde yardıma ihtiyacı biri olduğumuzda onlarda yardımımıza koşacaktır.
Kalın sağlıcakla…